TORYUM ENERJİSİ
www.toryum2023.com
Toryum (Th). Atom numarası 90, atom ağırlığı yaklaşık 232 g/mol olan, 11,7 g/mL yoğunluğunda, 1755 °C de eriyen, kurşun renginde, havada bozulmaz, atom enerjisi kaynağı olarak kullanılan radyoaktif bir elementtir.
Toryum kendiliğinden bölünebilme yeteneğine sahip değildir. Bu yüzden doğrudan nükleer yakıt olarak kullanılamaz. 232Th (toryum-232) izotopunun, bir nötron yutarak, fisyon yapabilen (fisil) bir izotop olan 233U'e dönüştürülmesi gerekir. 232Th'nin düşük enerjili nötronlarla reaksiyonu (nötron yutumu) sonucunda, önce kararlılığı daha az olan 233Th oluşur.
Yarılanma süresi 23 dakika olan 233Th ise, bir beta parçacığı (b) yayarak, yarılanma süresi 27 gün olan, 233Pa'a dönüşür. 233Pa, bir beta ve gama parçacığı (g) yayarak bölünebilen 233U'a (yarılanma süresi 163 bin yıl) dönüşmektedir. Böylece 232Th, 235U veya 239Pu (plütonyum-239) gibi bir fisil maddeyle birlikte kullanılır.
Toryum yakıt döngüsünde uranyumdan daha az plütonyum ve diğer trans-uranyum elementleri üretildiğinden, toryum, nükleer santrallerin en temiz yakıtı olarak kabul edilir. Çevreye daha az zarar vermesi açısından da ileride nükleer reaktörlerde uranyum yerine kullanılması düşünülmektedir.
Toryumun nükleer yakıt olarak kullanılması ile ilgili çalışmalar halen devam etmektedir. Ancak günümüzde toryumla çalışan ticarî ölçekli bir nükleer reaktör bulunmamaktadır.
![]() |
Bu maddedeki bazı bilgilerin kaynağı belirtilmemiştir. |
Toryumlu yakıt denemeleri 1960 yıllarının ortalarında başlamış olmasına rağmen güç reaktörlerinde kullanılmasına 1976 yılında başlanmıştır. Almanya, Hindistan, Japonya, Rusya, Birleşik Krallık ve ABD’de araştırma/geliştirme çalışmaları sürdürülmektedir. Almanya’da geliştirilen 300 MWe gücündeki toryum yüksek sıcaklık reaktörü, yarısından fazlası Th/U olan yakıtla 1983 – 1989 yılları arasında başarıyla işletilmiştir. 60 MWe Lingen kaynar sulu reaktöründe ise Th/Pu tabanlı yakıt test elemanı kullanılmıştır.
ABD'de Shippingport reaktöründe, toryum tabanlı yakıtların basınçlı su reaktörlerindeki kullanımı incelenmiş ve toryum kullanımının işletme stratejisi veya reaktör kalbi güvenlik sınırlarını etkilemediği sonucuna varılmıştır. 1977 – 1982 yılları arasında hafif sulu üretken reaktör anlayışı da bu reaktörde başarıyla denenmiştir.
Hindistan'da 2016 yılında toryum ile çalışacak bir nükleer santral faaliyete geçecek. Sonrasında 5 santral daha planlanıyor.[kaynak belirtilmeli] Hindistan 2050 yılına kadar enerji ihtiyacının %30 unu toryum bazlı nükleer santrallerden karşılayacak.[kaynak belirtilmeli]
Toryum tabiatta uranyumdan yaklaşık üç kat daha fazla bulunur. 2006 verilerine göre Dünya'da bilinen toplam toryum rezervinin 2,5 milyon ton olduğu ve ortalama % 6–7 civarında toryum oksit içerdiği söylenebilir.
Türkiye'de enerji kaynakları yetersizdir, dışa bağımlı durumdadır. 1997 yılında elektriğin %38,5'i hidroelektrik olmak üzere, %71,7'si yerli kaynaklardan üretilirken, 2020'de yerlilik payının %35'e düşmesi beklenmektedir [1].
Enerjinin değişim ve dönüşüme uğramamış haline birincil enerji kaynaklar denilir: Petrol, doğal gaz, kömür, hidrolik, nükleer, biyokütle, gelgit- dalga, rüzgâr ve güneş enerjisi gibi. Birincil enerjinin dönüştürülmesi ile ikincil enerji kaynakları elde edilir: Elektrik, motorin, benzin, kok kömürü, petrokok, hava gazı, LPG gibi[2].
Kişi başı enerji tüketimi, dünyada 1,87 ton eşdeğer petrol(tep), Türkiye'de 1,59 tep'tür. Kişi başına elektrik tüketimi dünyada 3155 kWh, Türkiye'de 3058 kWh'tir. Dünyada ortalama kişi başına Karbon salınımı 4,88 ton/kişi, Türkiye'de 4,33 ton/yıl'dır.
Dünyada kullanılan enerjinin çoğunluğu birincil kaynaklardan elde edilir. Birincil kaynakların payları; %33,1 petrol, %30,3 kömür ve %23,7 doğalgaz, %6,4 hidrolik, %4,9 nükleer, %1,6 diğer yenilenebilir kaynaklar (güneş, rüzgâr, biyoyakıt, jeotermal) şeklinde sıralanır. Dünyada elektrik sırasıyla; %41 kömür, %21 doğalgaz, %16 hidroelektrikten elde edilir. 2011 yılında 32 228,9 Btep (bin ton eşdeğer petrol) enerji üretilmiştir.
2011 yılında Türkiye, 114 480,2 Btep enerji tüketimi ile dünyada 23. sıradadır.
Türkiye'de 2011 yılı birincil enerji kaynakları sırasıyla; %50 linyit, %14 hidrolik, %8 odun, %8 petrol, %5 jeotermal ısı, %4 taş kömürü şeklindedir. Enerji tüketiminde enerji kaynaklarının payları; %33 doğalgaz, %27 petrol, %15 taş kömürü, %14 linyit, %4 hidrolik, %2 odun, %2 petrokok, %1 jeotermal, %1 bitki-hayvan atıkları, %1 güneş, %1 jeotermal, şeklindedir. Türkiye'nin yerli birincil enerji kaynakları yetersiz durumdadır. Enerji ihtiyacının %60'ının karşılandığı petrol ve doğalgaz büyük oranda ithal edilmektedir.
Enerji kaynakları içinde yerlilik payı yıllar içinde azalmıştır. Enerji tüketiminde yerlilik payı 1990'da %48,1 iken 2011 yılında %28,2'ye düşmüştür.
Nükleer enerji ile fosil yakıtlar olan kömür, petrol ve doğalgaz tükenebilir enerji türleridir. Dünyada fosil yakıtlarının kalan kullanım ömürleri petrolde 54 yıl, doğal gazda 64 yıl, kömürde 112 yıldır.
Türkiye'de fosil yakıtlarda tespit edilen rezervler; 11.444,9 milyon ton linyit, 1.334,6 milyon ton taş kömürü, 6,2 milyar m³ doğal gaz, 44,3 milyon ton petrol olarak belirlenmiştir.
Türkiye'de 52.911 MW kurulu güce sahip elektrik santrallerinin; %64'ü fosil yatıkları kullanıldığı termik santraller, %36'sı yenilenebilir enerji ile çalışan jeotermal, rüzgar ve hidroelektrik santralleridir.
Hidrolik, jeotermal, biyokütle, güneş ve rüzgâr enerjisi yaygın yararlanılan yenilenebilir kaynaklardır. Türkiye'nin yenilenebilir enerji potansiyeli 19 GW olarak belirlenmiştir.
Bu kategoride ürün bulunamadı.